Yine haftanın son günü ve yine harika bir film önerisi ile karşınızdayım! :)
Sizi o kadar çok düşünüyorum ki, oturup filmler izliyorum, kitaplar okuyorum. Sırf okuyucularıma güzel şeyler önerebilmek için. Bunun yanında zevk almıyorum desem yalan olur :) Film izlemeyi herkesten çok sevdiğim kesin 😃
Eğer ki haftasonu ne izlesem diye düşünme telaşına girdiyseniz, mutlaka bu filmi izleyin derim.
The Intern / Stajyer
Yeni açılmış tıkır tıkır işleyen bir e-ticaret sitesi düşünün. Bu şirkette yaşılılar için bir stajyerlik programı açılıyor. Evet film burada başlıyor!
Kahramanımız Ben (Robert De Niro) bu şirkete stajyer olarak seçilir. Hem de patronun bizzat kendi stajyeri. Patronumuz kim mi? Jules (Anne Hathaway olur kendisi.) Başta bu yaşlı stajyer fikrine çok sıcak bakmasa da sonradan ısınır. Fakat içine sinmeyen bir şeyler vardır.
Yaşlı Ben ise tam bir beyefendidir. İşine sadık, her gün takım elbise ile gelen ve patron çıkmadan ofisten ayrılmayan bir stajyer Bu devirde böylesi zor değil mi? İzleyince aynen böyle diyorsunuz..
Bir de işin patronlar dünyasında kadın olmak tarafı var.. Hem patronlar dünyasında hem de annelik dünyasında.. Çalışan bir anne olmanın zorluklarının da üzerinde durmuş bu film. Hem anne hem patron olmak zorunda kalan Jules’un çok tatlı bir kızı var. Kocası bu yüzden işi bırakıyor. Hem çocuğa annelik-babalık yapıyor hem de evle ilgileniyor. Yani tam bir ev babası! Buradan sonrasını anlatmayacağım, izleyin ve görün istiyorum! :)
Gelelim benim film hakkında yorumlarıma:
Anne Hathaway’i hiç sevmezdim (kendisi beni çok sever!) ama nedense bu filmde çok sempatik geldi bana.. Hatta neredeyse sevdim diyebilirim. Robert De Niro zaten iyi bir oyuncu. Yaşlı stajyer rolü onun için yazılmış sanki.
Hadi yaşlı demeyelim de olgun diyelim. Bu olgun stajyer fikri firmalar tarafından uygulanabilir bence. Hem çok da eğlenceli olur. Emekli birinin startup’ta çalıştığını düşünsenize. İki taraf için de çok eğlenceli olmaz mıydı? :)
Bu film aslında yaşlı stajyer maskesi altında çalışan ve patron olan bir kadının hayatındaki zorlukları Amerikanvari bir şekilde anlatıyor. Ama ne yazık ki bize hiç de yabancı değil…
Ben bu filmi sevdim. 2016’da izlediğim için ’16 favorilerime ekliyorum.
Stajyerlerden bu kadar bahsetmişken eşimin yazdığı bu yazıyı paylaşmasam olmazdı :)
(Çekiliş hala devam ediyor, pazar günü son katılım tarihi, Pazartesi kazananı açıklayacağım ;) )
8 Comments
Filmi duydum fragmanı da gördüm mutlaka izleyeceğim
Alışılmışın dışında bir konusu var. İzlemeye değer bir film.
Güzel bir filme benziyor.. Değerlendirmeli bu fikri.. Teşekkürler..
Anne Hathaway bana çok sempatik gelen biri. Denk gelirsem fimlerini izliyorum..
Merak ettiğim bir filmdi, en kısa zamanda izleyeceğim (:
sanırım izleyeceğim.:))
sevgiler
tolunay
anlatımınz cok hosuma gitti masal gibi gitmeyi dusundum bir an :)
[…] izleyeli uzun zaman olduğu için sıcağı sıcağına yazılmış bir yorum olarak şurayı tavsiye […]