Geçtiğimiz günlerde adını duyduğumdan beri merak ettiğim bir sergiyi görme fırsatım oldu. Hem de sergiyi düzenleyen Arter Tasarım’ın davetlisi olarak.
Lenorda Da Vinci, Michelangelo, Raphael! Aynı dönemde yaşamış 3 büyük usta!
Binbir merakla gittim Tophane-i Amire’deki sergi salonuna. İçeri girdiğimde Arter Tasarım’ın Pazarlama ve İletişim Direktörü Sebla hanım minik bir gruba sergi hakkında bilgi vermeye başlamıştı bile. Hiç sesimi çıkarmadan bu grubun içinde olduğuma emin oldum ve kulaklığımı alıp yerime geçtim.
En başka kısa bir video ile Rönesans döneminin bu 3 büyük ustası hakkında kısa bilgiler verildi. Kendimi bir filmin içindeymiş gibi hissettim. Hele ki Melekler ve Şeytanlar filmini yeni izlemişken! Kısa film bitip arkamızı döndüğümüzde “Sistin Şapeli” nin tasvirini görünce içimden “tamam, dedim, şimdi film başlıyor..”
Önce 3 büyük ustanın dönemlerine ait bir timeline göze çarpıyordu. Timeline’nın önünde 2 tane interaktif ekran ile o dönemlere ait bazı özellikler de tanıtılıyordu. Mesela dönemin zenginleri ve fakirleri ne yerler? Kültürel ve sanatsal etkinllikler nelerdi? gibi.. Gerçekten serginin daha başında moda girmiştim. Tam da bir iş için benden çizim yapmam istendiği sırada! Ne güzel de olmuştu bu sergiyi görmek.
Ben burada tüm bölümleri uzun uzun anlatırım ama gidip görmenizi de isterim. Sergi interaktif olduğundan her şeye dokunarak ve görerek keşfediyorsunuz.
Sergiye dışarıdan baktığınızda bir bütünmüş gibi, ama bölümleri tek tek gezdiğinizde hepsinin ayrı bir yer olduğunu anlıyorsunuz. Ben şahsen Sebla hanımla bu sergiyi gezdiğime çok sevindim. Kendisi bize çok güzel bilgiler verdi. Ayrıca girişte verilen kulaklıklar ve ona bağlı cihaz sayesinde eserlerin yanındaki kutucuklardan okutup istediğimiz bilgiye sesli ulaşabildik. Ayrıca sergi interaktif olduğundan her şeye dokunabiliyorsunuz. Aşağıdaki köprü maketini bozup tekrar bizden yapmamız istendi. Biz de yeniden inşa ettik :)
Leonardo Da Vinci’nin kadavraları inceleyip çizdiği eskizlerden, modellerini çizdiği şavaş makinalarının maketlerine, Michelangelo’nun dev Davud heykelinden, Raphael’in odasında onun bir çizimini detaylı incelemeye ve Da Vinci’nin son akşam yemeği tablosuna kadar her şey en ince ayrıntısına kadar incelenmişti.
Sergide en çok hoşuma giden Leonardo da Vinci’nin tasarladığı çantanın gerçeğinin yapılması, Rönesans Dönemi ile paralel Osmanlı’nın o dönemde yaptığı tarihi eserlerin gösterilmesi, Da Vinci’nin maketleri, Kadavra Odası ve optik bir göz tarayıcı ile Son Akşam Yemeği tablosunda Da Vinci’nin nerelere dikkat çekmek istediğinin gerçek bir kanıtının olmasıydı.
Ayrıca Leonardo Da Vinci’nin Osmanlı Padişah’ı Sultan II. Bayezid’ e yazdığı mektubu görünce koltuklarım kabarmadı değil. Dönemin en yetenekli ismi bizim Padişahımızdan iş istiyor. Haliç üzerine tasarladığı köprünün çizimini gönderiyor. Yalnız mektubuna cevap almış mı belli değil.. Bence iyice araştırılması gereken bir konu!
Sergiyi gezip bitirdikten sonra girişteki hediyelik eşyalara bakmayı ihmal etmeyin. 3 büyük usta temalı güzel şeyler var. Ayrıca yine serginin dışındaki kafede biraz soluklanıp bir şeyler içebilirsiniz.
Ben bu güzel sergi için Sebla hanıma ve Arter Tasarım’a çok teşekkür ederim. Sergiyi gezerken sözü geçen Piri Reis sergisini de sabırsızlıkla beklediğimi belirtmeliyim :)
Siz de sergiyi gezmek isterseniz 31 Temmuz’a kadar Tophane-i Amire’de görebilirsiniz..