Elbette kitaba doyulmaz. Bilgiye olan açlığımızı kitaplar giderebilir ancak.
Cumartesi günü gittiğimiz kitap fuarında deyimi yerinde ise, yer gök kitaptı. Bütün kentin kitapları, kitapçıları, yayınevleri, yazarları burada toplanmışlardı sanki. Rengarenk kitap kapakları arasında, her düşünceden, her fikirden yazarların kitapları mevcuttu. Fuara özel indirimlerin olduğu standlar daha da ilgi çekiyordu. Büyükten küçüğe hemen hemen tüm yayınevleri oradaydı diyebilirim.
Fuara gittiğimiz saatte Yavuz Bülent Bakiler’in konuşması olduğunu öğrendik. Hemen üst kata çıkıp konuşmanın yapıldığı salonu bulduk. Konuşma başlamadan yetiştik.
Yavuz Bülent Bakiler’i, Sözün Doğrusu -1 -2 kitaplarından tanıyordum. Türkçeye olan aşkı ve dilimizi kaybetmememiz için verdiği çabadan dolayı kendisine hayran kalmıştım. Yazarın bu konuşmasında da konu tabii ki türkçe ve son zamanlarda türkçemizi katletmemizdi. Türkçemizi koruduğu ve savunduğu için bir çok kez mahkemeye çıkmak zorunda kalmış. Yazarın üzerine basa basa söylediği şeylerden birisi “cahil herşeyi yapar!” sözüydü. Millet olarak okumadığımızdan, okumadığımız için düşünce kabiliyetimizin gelişemediğinden söz etti. Yıllardır büyük bir sıkıntı olark ve son yıllarda iyice artan dükkan isimlerinin yabancı olması konusuna hararetle değidi. Hükümetin yasa çıkartması gerektiğini, yasa çıkmadığı için dükkan isimlerinin yabancılaşmaya devam ettiğini söyledi.
Diğer Türk devletlerinin Türkiye’den nefret ettiğini belirtti. Alfabelerimizin aynı olmadığına, bunun dış kaynaklı olduğuna değindi. Kendisinin hukuçu olduğunu orada öğrendiğim yazar, bu mesleği çok yapmamış zaten.
Özetle Yavuz Bülent Bakiler, akıcı ve insanı sıkmayan konuşması ile bir kez daha kendine hayran bıraktı. Konuşmadan çıktığımda, acaba bu yazarımızdan sonra onun kadar aşkla ve şevkle bu işi yapabilecek birisi kalacak mı arkasında sorusu oldu. Türkçemize biz sahip çıkmazsak kimse çıkmaz ve ne yazık ki dili olmayan bir millet millet olamaz…
Konuşmadan çıktığımızda fuarı gezelim istedik. Vakit de bayağı ilerlemişti. Saat 20:00 ‘da fuar kapanıyordu zaten. Başladık gezmeye. Standları tek tek incelesem yine de doymam diye düşünüyordum. Burası kocamandan da kocaman bir kitapçıya dönmüştü. Beni en çok ilgilendiren kitap kapaklarıydı tabii ki. Yeni çıkan rengarenk kitaplar ve indirimler. Herşey çok güzeldi. Ama ne yazık ki geç kalmıştık. Kapanış anansu yapıldı ve çıkmak zorunda kaldık. Ne yazık ki başlıkta yazdığım gibi kitaba doyamadık.
Girişin 5 ytl olduğu , (yanılmıyorsam öğrencilere ücretsizdi) fuara herkesin gitmesi gerektiğini düşünüyorum.