İstanbul’u İstanbul’lu biri ile gezmek en büyük zevkim…Çengelköy bana yürüme mesafesinde.. Bak şuradaki balıkçıya gelmek için yarım saat yürüyorum.. dendiğinde ben eriyorum :)
Hayalimde eski bir İstanbul semtinde oturmak vardı, ama bana Güngören düştü :) Olsun her semtin bir güzelliği var :D
Neyse konumuza dönelim, benim çikolata & kahve aşkımı bilmeyen yoktur. Aynı isimde bir de dükkan var, ne tuhaf değil mi? :) Benim çikolata & kahve aşkım depreşince Seyhan’a dedim, beni oraya götür ne olur diye.. O da kırmadı sağolsun, kitaplarından başını kaldırdı ve benimle Çengelköy’de bir gün geçirmeyi kabul etti.. Çünkü bir daha gitmemiz zorlaşacaktı, onun yoğunluğu ve benim yoğunluğum birleşince..
Çengelköy
Biz Seyhan‘la Çikolata&Kahve’ye gitmeye karar verdiğimizde onun o semtle ilgili bir geçmişi olduğunu bilmiyordum. (Belki söyledi ama unuttum ne yapayım :) ) Orada okuduğu için her yeri adı gibi biliyordu.. Şurada balıkçı vardı, bak şuradaki dükkan kapanmış gibi. Özenmedim desem yalan olur..
Ben de onun bu bilgisinden yararlanıp bloguma bir kaç satır yazmasını istiyorum :) O da beni kıramıyor :)
Ben fahri Çengelköylüyüm. Çengeldeköy’de okudum. Bu yüzden buralara uzun süre gelmezsem gözümde tüter, o yüzden buralarda yeni yerler açıldı mı gitmek isterim Çengelköy gelişimine tanıklık etmek isterim. O yüzden burada misafir ağırlamayı sever, misafirlerimin de Çengelköyü sevmesini beklerim.
Çengelköyü sevenleri de severim bak Şahikayı da seviyorum sırf bu yüzden :P
Teşekkür ediyorum :) (kalp kalp)
Önce Sütiş Abdullah Ağa Yalısın’a gidiyoruz. Mekan güzel, limonata da güzel.. Seyhanım bana bir sürü ödünç kitap getirmiş o daha da güzel :)
Ama ben sıradaki mekana gitmek için sabırsızlanıyorum..
Çikolata&Kahve
Nasıl anlatsam? Flickr vardı eskiden bilenler bilir.. (Hala var ama o kadar canlı değil. Şimdinin instagramını düşünün..) Orada bir mekan anlatılıyor. Ama nasıl bir efsane.. Küçücük bir dükkan, 4 kişi zor sığar, 5. gelince yer yok diye.. Ben iyice meraklanıyorum. İstanbul’a yeni gelmişim, oraya gitmek için sabırsızlanıyorum.. Ama gidemiyorum..
Aradan 9 sene geçti.. Ben o efsanevi dükkana gidemedim. Hep hikayesini dinledim. Önünden de geçtim bir kaç kez. Girmedim.. Efsane olacak ya..
Gel zaman git zaman.. Bir gün aklıma düştü yine. O gün bugünmüş.. Seyhanım da bana eşlik etti sağolsun. Şimdi yeni yerine geçen o minicik dükkanın öyküsünü bir de ondan dinledim..
Ben mi büyütüyorum bilmiyorum ama bana masal gibi geldi. Bir çikolatacı bu kadar meşhur olabilir miydi yahu?
Ama dükkan çok tatlı.. Dünden beri bir kafe açmalıyım diye dolanıyorum ortalıkta. Çikolata&Kahve’nin hikayesini duyunca daha da alevleniyor bu isteğim..
Abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz.. Ne yapayım, ben böyleyim :)
Peki neymiş hikayesi?
Eğer efsane değilse, dükkanın sahipleri daha gencecik yeni evliler, (bundan 9 sene önce…) ceplerindeki 1tl ile Çengelköy’deki o minicik dükkanın kiralık olduğunu görüyorlar. Kiralamak için arıyorlar ama fiyat çok pahalı geldiği için tutamayacak gibi oluyorlar. Ama dükkan sahibinin alçak gönüllülüğü ile fiyatın biraz altına dükkanı tutuyorlar.. Orayı çikolata&kahve dükkanına dönüştürüyorlar. Gelen müşterilerle arkadaş oluyorlar, muhabbet ediyorlar.. Orası bir efsaneye dönüşüyor. (Tam da hayalimdeki gibi..) Evleri de bir kaç yüz metre ötede oluyor. Yeni yerlerinde, eski samimiyeti bulamadıklarını söylüyor insanlar ama.. Ben sahipleri ile tanışmadım bilmiyorum :)
Eve dönüş..
Hiç bitmesini istemediğim bir gün daha bitiyor.. Ben vapurla kendi yakama dönüyorum.. Çektiğimiz bir ton fotoğrafa bakıp gülümsüyorum.. Boğaz manzarasını seyrederken hayallare dalıyorum.. Ve “seni yenecem İstanbuuul” diyorum :))
——————————
Hi everyone,
Recently I had the opportunity to go for a long time I want to go to Cengelkoy. I asked my friend to come with me. We had a nice day together. Çikolata&Kahve cafe we went to. We had a cold chocolate and coffee. I chose to come back on the ferry on the way home. I like that most about Istanbul.
Enjoy! :)
3 Comments
Güzel yer. İstanbul’da otururken sık giderdim…
İstanbul’da olmak bu yüzden hem güzel hem de değil Saadet hanım :)
Ne kadan da güzel bir yazı ^^
severek ilgiyle takip ettiğim bir blogda kendime rastlamak hem de böylesine..
tarif edilemez bir mutluluk.
fotoğraflara bayıldım!!
bence sen artık hiç makineni yük etme ^^
ve bugün kuzguncuktaydım senin için mekan keşfine gittim :P
şahikacım bu yazına misilleme yazacağım ama korkarım bu kadar güzel olamıyacak.. olabilemez!
ah neredeyse unutuyorum çikolata&kahve’ye dair en üzüldüğüm şey, şimdilerde oranın müdavimleri olanların o eski sıcak dükkanı bilmiyor olmaları.
benim için mesela o küçük dükkan ve orada geçirdiğim hoş zamanlar olmasaydı şimdiki dükkanın her köşe başında paso açılan diğer çikeletacılardan bir farkı olmazdı.
öperim.