Peki ya özgürlüğünü geri almanın tek yolu, başkalarının özgürlüğüne el koymak zorunda olmaksa?
“Hiçbir zaman anlaşmaya varmayı istemezsek, bu savaş asla bitmeyecek!”Film, İsrail başbakanı Yithzak Rabin’in bu sözleriyle bitiyor. Rabin 1995 senesinde müfrit bir yahudinin suikastı sonucu hayatını kaybetmiştir. …
Bu hafta biraz farklı bir filmi ele aldım. 2018 yılında çekilen film, 76 yılında Uganda’nın terkedilmiş bir havalanında gerçekleşen Entebbe Operasyonu’nu konu ediniyor. Tel Aviv’den havalanan Fransız havayollarına ait uçak 248 yolcusuyla kaçırılıyor. İki Filistinli ve iki Alman’dan oluşan hava korsanları; İsrail’de esir tutulan özgürlük savaşçılarının serbest bırakılması karşılığında rehineleri serbest bırakmak üzere İsraille anlaşma masasına oturmayı planlıyor.
Filmde yıllardır süregelmiş olan kördüğüm mevzunun özetini izleyeceksiniz. Uçak kaçırma filminin ötesinde, bir çok filme ve kitaba konu olmuş olan Filistin- İsrail çıkmazının bir numunesini daha göreceksiniz…
“Başka seçeneğinin olmadığını düşünüyorsan, sen de bir rehinesin.”
Ailesi israilce katledilmiş Filistinliler, Alman oldukları halde bu operasyonda görev alan devrimci iki genc, aralarındaki dialoglar, verilen kararlar, telafi arayışı, merhamet… Bir filmde konu, kişi ve sahnelerden ziyade, söylenmeyen fakat mimiklerde okunan duyguları süzebilmek, bana göre filmi en iyi tahlil etme yöntemi. Bunların harmanı olan iki saate yakın bir seyir süresi var. Sahnelerin arasındaki bağlantı, metaforlar ve özellikle filmin sonundaki kısa, ama üzerinde düşünmeye çokça alan veren sahne; bana epey tesir etti.
Filmde başbakan Rabin ve dönemin savunma bakanı Shimon Peres arasında geçen konuşma esasında bu kısır döngünün en net ifadesi;
“Eğer anlaşmazsak ve asla masaya oturmazsak, her zaman savaştaysak; o zaman ülkemiz hapishaneye döner. Her bir yurttaşımız birer mahkum olur. Bizim düşmanımız komşularımız. Onlardan kaçamayız. Bir gün oturup barış yapmak zorunda kalacağız…”
Görmeniz gereken bir film diye düşünüyor ve iyi seyirler diliyorum…