Hilibonun Kahvesi

Ramazan’dan önce katıldığım son etkinlikti Hilibonun Kahvesi. Benim için ilginç olan yanı ilk defa bir kişisel buluşmaya katılmam oldu. Sevgili Hilibon Hilalciğim önce Gaziantep’te Hilibonun Kahvesi Seninle Güzel 1. etkinliğini yaptığında instagram‘dan onu “ne olur İstanbulda da olsuuun” diye yorum yağmuruna tutmuştum :) Sağolsun onun da bir ayağı İstanbul’da olduğu için bir kaç hafta sonra da burada yapacağını söyledi. Ben havalara uçtum tabii :)

O günü hiç unutamam, evden çıkarken günlük güneşlik olan hava ben Marmaray’a gelince kararmaya başladı. Tam trene bindim, şimşekler çakıyordu. Yanıma şemsiye de almamıştım bu arada, yaz günü ne gerek var ki? Marmaray Üsküdar istasyonunda indim millet yürüyen merdivende sıra olmuş. Dışarı çıkmıyor kimse. Tahmin edersiniz ki merdiven de yürüyor, ama kimse çıkmayınca bir insan yığını oluşmuş. Herkes şeker olmuş mübarek eriyecek :)

Dışarı çıktım, Mihrimah Sultan Camii ve Marmaray yolu arasından bir sel akıyor denize doğru. Ama nasıl anlatamam.. Karşıya geçip Çengelköy Otobüsüne binmem lazım.. Yok geçemiyorum. Aradım Hilal’i, dedim böyle böyle ben geçemiyorum otobüse binemezsem geri döneceğim.. Taksiler de almıyor çakallar. Hilalciğim dedi ki, “dönmee çok üzülürüm, bizim bi abimiz var oradan bir kaç kişiyi daha alacak, sen de onlarla gel.” Nasıl sevindim anlatamam, o kadar yol gelmişim geri dönmek istemiyorum. Hızır gibi yetişti mubarek..

Bir araba durdu önümde, ben bindim ardımdan çıtı pıtı bir kızcağız bindi. Tanışma faslı, ben Şahika ben de Elif deyince, bir de çantasında fincanda kahveleri görünce ışık yandı. Sen yoksa instagramdaki Elifhanımcık mısın dedim. Kızı da snap’ten vs takip ediyorum. Pek güzel naif bir tarzı var. Kendisi de öyle pıtı pıtı :)

Sonra bir de gencecik bir anne ve kızı geldi arabaya. Onun da instagram da Çatı Kadı Kafe isimli bir sayfası var. Çok hoş kahve sunumları paylaşıyor. Ona da bayıldım. Üsküdar’dan Çengelköy’e kadar güzel bir muhabbetle geldik.

Nar Bahçesi kafeye geldik, yağmur yine hafiften atıştırıyor. Ilık bir sonbahar günü hayal edin. Aynen öyle.

Hilalciğim ve kardeşi kapıda karşıladılar bizi. Biz Hilibon ile instagramdan uzun zamandır takipleşiyorduk. Ben Hilal’in tarzını çok beğeniyorum. Kendisi de bir iç mimar zaten, bu konuda eğitim almış ve bu işi yapıyor. Ama kendi zevkinin de çok iyi olduğuna inanıyorum. Etkinlik için mekan seçerken bile o tarza uygun olmasına dikkat etmiş, beyaz konseptli bir yer ayarlamış bizlere:)

İçeri girdik beni bir süpriz bekliyor :) Meğer Seyhanım da oradaymış geleceğini bana söylememiş, Hilal’e bile tembihlemiş söyleme diye. Alacağın olsun Seyhoş bak buraya bile yazdım :D

Bir sürü güzel blogger ve instagram insanı ile tanıştım o gün. Öyle sıcak bir ortam vardı ki, hiç bir etkinlikte bulamayacağınız kadar samimi ve içtendi herkes.

Biraz oturduktan sonra Hilalciğim bize çok tatlı bir kahve fincanı hediye etti her birimize. Ben pembe çıkanları kıskanmadım değil hani, bana mavi çıktı çünkü :)

O sırada Mutfak Havlusu Zeynep de geldi, onu da Ramazandan önce görebildiğime çok sevindim. Çünkü sonra dünyayı gezmeye çıkacak, üzülürdüm :)

Kahvelerimizi yudumlardan yanında kocaman bir dilim cheesecake götürdüm. Yok canım hepsini yemedim, Zeynep’le bölüştük :) Ama tadı pek güzeldi..

Tahmin edersiniz ki günün sonunda yüzümde kocamaan bir gülümseme ile Çengelköy’den ayrıldım.. Çengelköy’ü zaten çok seviyordum bir de güzel insanlarla buluşunca daha güzel oldu.

İnstagram’da #hilibonunkahvesi ile paylaşılanları görebilirsiniz.

Bu günü Hilal’in blogunda okumak için tık tık.

O günü vloglamadığım için çok pişmanım. Ama iyi ki fotoğraflar var..

Yine yapalım Hilalciğim inşallah :)

Beni sosyal medyada takip edebilirsiniz:

Twitter    |   Instagram   | Facebook