Bana bu blog hakkında en çok sorulan soru neden isminin KadınSanat olduğu. Bunu açıklamaya çalışacağım.
Bu blogu yazmaya başladığımda yeni evlenmiştim ve bir evin bütün sorumluluğu bana ait olmuştu. Ailemden uzakta oluşumdan dolayı her istediğimde yardımıma gelecek bir el yoktu. Daha önceden sadece yemek yemek için girdiğim mutfak semalarında bu sefer yemek yapan olan boy göstermeye başlamıştım. Mutfak sadece yemek yapılan yer olarak düşünülmemeli, mutfak ekonomisini de öğrenmem gerekiyordu. Bunun için alışveriş listeleri yapmaya, yemek tarifleri araştırmaya başlamıştım. Mutfağa sadece yemek yemek için giriyordum desem de bir göz aşinalığı olmuştu tabii ki. Bizim evde yemekleri anneannem yapar, annem ve ben de tatlılardan sorumlu olurduk.
Evlenince her gün ne yemek yapsam derdi beni sarınca ciddi araştırmalar içinde buldum kendimi. Anneannemden gördüklerim çok yararlı olmuştur bu konuda. O yüzden tariflerimde genelde “bunu anneannemden öğrendim” gibi ibareler sıkça yer alır.
Bu deneme yanılma dönemlerimde ben mutfağı çok sevdim, yemek yapmayı seviyordum artık. Ama çok bilinen bir tarifi yaparken bile annemi arıyor, bu böyle mi diye soruyordum. Yemek blogları en büyük kaynağım olmuştu. Çoğu tarifi onlardan alıyordum. Yemeklerimi yiyenler de beğeniyor, senin elin lezzetli diyorlardı.
Evlilik sadece yemek yapmaktan ibaret değildi tabi. Evin temizlenmesi, temiz tutulması, düzenli olması da ayrı bir konuydu. Evlendiğimiz ilk sene eşimle birlikte evde çalışıyorduk. Eşim ve ben aynı meslekten olunca bir odamızı ofise çevirmiş, homeoffice (ev ofisi) çalışıp gidiyorduk. Evde çalışan insanlar bilirler, ev ve çalışma hayatı bir arada olmamalıdır. Birlikte olduklarında bir dağınıklık, ev içinde düzensizlik baş gösterir. Çünkü evde mesai kavramı yoktur, kaçta kalkarsan o zaman çalışmaya başlarsın ve bu iş yetiştirmeye bağlı olarak gece geç saatlara kadar sürebilir. Sen bu arada yemek yapamayabilirsin, mutfağın dağınık olabilir. Ama bu müşteriyi hiç ilgilendirmez, o işinin bitmesine odaklanmıştır. Çok kereler misafirimin geleceği gün iş yetiştirmek zorunda kaldığım olur ve ben çalışma odası-mutfak arasında mekik dokurum. Bu da çok yorucu olur..
Durum böyle olunca, web teknolojileri konusunda kafa yoran ben, bir anda ev işleri, mutfak, yemek, çamaşır, ütü ve evin düzeni hakkında hakkında kafa yormaya başlamıştım. Hayatın büyük bir bölümü bunlar arasında gzeçiyordu. Çalışan ya da çalışmayan hiç bir evli bayan bana “benim hayatım bunlar arasında geçmiyor” diyemez. Tabi işi pratikliğe bağlamış olan uzun seneler evli bayanlardan bahsetmiyorum..
Hal böyle olunca;
Eskiden dekorasyon dergilerine sadece bakmayı seven ben, şimdi bunları kendi evimde uygulamaya bayılıyordum. Neden bu fikirleri bir günlükte paylaşmayayım?
Yemek yapmayı, püf noktalarını araştırmayı seven ben neden denediğim tarifleri paylaşmayayım?
Eşim ve ben gezmeyi, yeni yerleri keşfetmeyi seviyoruz, neden keşfettiğimiz bu yerleri paylaşmayayım?
dedim ve bambaşka bir amaç için aldığım bir domainim olduğunu farkettim. Ben bu domain altına bir blog kurayım dememle yazmaya başlamam çok kısa bir zaman dilimini oluşturdu.
Kısaca, Kadın Sanat = Kadınlık sanatını öğrenmeye çalışan bir bayanın maceraları diyebiliriz.
Çünkü ben hemen hemen her gün yeni bir şeyler öğreniyorum ve bunu paylaşmayı seviyorum. Bu blog okuyucusu çok olsun, hit alsın vs. gibi kaygılarla açılmadı. Ben biraz da kendim için yazıyorum, dönüp baktığımda geçmişteki acemiliklerime gülebilmek için..
6 Comments
Yazını okurken çoğu şeye “Ben de, ben de” diye zıpladım. Yaşıyorum, yazıyorum ve öğreniyorum.
Aslında her yazar, öncelikle kendi için yazar. İyi ki de yazıyorsun. Yeni yeni keşfediyorum siteni, güzel yazılarının devam etmesini diliyorum.
evet açıkcası ben de neden kadın sanat diye düşünmüştüm ama hiç de senin dediğin açıdan bakmamıştım. gerçekten kadın olmak üstesinden gelinmesi güç bir sanat. okudukça sevedeğim sanırım bu blogu
selam bende gönen liyim, tesadüfen blog unuzu gördüm ve inceledim cok beyendim bende bir blog edinmek istiyorum,cok uzun zamandir net de blog lari inceliyorum bircogunu cok beyeniyorum.yaklasik 17 senedir almanyada yasiyorum,balikesir civarindan olan blog lari ayrica inceliyorum.sunuda belirteyim ilkkez size mesaj yaziyorum.saygilar
Merhaba Emel,
O zaman hoşgeldin bloguma hemşehrim : )
Blogumu beğenmene de ayrıca çok sevindim. Blog açmak zor bir şey değil istersen http://www.wordpress.com ya da http://www.blogger.com ‘a üye olarak başlayabilirsin. Eğer bir blog açarsan adresini bana yazmayı unutma olur mu? Sevgiler..
Blogun harika :D
Blogunun ismide yazdıklarında çok güzel ayrıca başlangıç hikayeni çok beğendim.
Benimde bir blogum var ve yeni başladım
Sizin gibi bir çok bloggerları takip ediyorum.
Emeğinize sağlık
saygılar
Öncelikle blogunuzu gerçekten çok beğendim ama maalesef ki yazmış olduğunuz bu yazının sonlarına doğru bayan kelimesini kullanmanız beni gerçekten üzdü.Kadın sanat demişsiniz ama bayan kelimesini kullanmışsınız.Sizin gibi bir hanımefendiden daha anlayış beklerim.Kusura bakmayın ama hemcinsim bile olsanız uyarmam gerekiyordu anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim
Emeğinize sağlık
Başarılar dilerim .