Bu hafta bir Danimarka dramasına göz atıyoruz. 2008 yılında çekilmiş bu dramada Papaz olan babası ve annesiyle yaşayan bir mühendisin fakir ve mütevazı hayatını taşrada bırakıp projelerini hayata geçirmek için şehre göçünü konu ediniyor.
Per, Danimarka’nın potansiyelini; su ve rüzgar yardımıyla elde edebilecekleri elektrik enerjisi fikrini gerçekleştirmeye çalışırken, kendisine sosyetede bir yer edinir. Hırsları olan genç adamın hayatını konu edinen bu filmde rastlayacağımız ana fikir; esasında “yetinmemek”ten kaynaklan bir boşluğa kayış. Kibrin; insanı uçurumdan savuruşu. Pişmanlık. Öze dönüş. Kaybettiğini arayış…
3 saate yakın bir süre sıkmadan izleyiciyi götürmeyi başarıyor bana sorarsanız. Oyunculuk başarılı. Bir iki mahzurlu sahne haricinde dönem filmi tadını damakta bırakıyor. Filme olan eleştirim ise şu, 3 saat seyredip de konuyu bir yere bağlayacak diye bekliyorsunuz, fakat sizi bir boşluğa savuruyor. Benim “E yani?” diye sorduğum filmlerden biri oldu biraz. En azından başladığı yere bağlasa kendi çemberinde dönerdi film diyorsunuz kendi kendinize :)
Kostümler, jest ve mimikler, mekanlar dönem filmi severler için seyirlik :) Konu, sağlam bir düğümle çok iyi bir sonuca bağlanabilirdi. Biyografik açıdan görsem fena olmaz diye düşünüyorsanız bir bakın derim.
Keyifli seyirler :)