Son zamanlarda bu dizinin fanatiği olduk. Lost’tan sonraki favorimiz artık Scrubs. Cnbc-e’de izliyorduk zaten, ama şimdi 1. sezondan itibaren tekrar izlemeye başladık. Tam bir komedi fırtınası. Dizi hastanede geçtiği için arada ciddi duygusal sahneler olabiliyor. Kahkahlarla gülerken birden durup düşündürüyor. Bu diziyi de izledikten sonra artık yerli yapım dizilere iyice soğudum. Hepsinde garip bir monotonluk bir yavaşlık var. En iyisi izlememek.
Scrubs’ta herkesin belli bir karakteri var. Sadece bir kişinin başından geçen olayları değil, bütün karakterlerin başından geçen olayları izliyorsunuz. Başrol J.D.’nin kafasındaki seslerle başlıyor her bölüm, bazen de başkasının kafasındaki ses oluveriyor bu. Karakterler o kadar güzel oturtulmuş ki. J.D.’nin en yakın arkadaşı siyahi Dr. Turk, sarışın sakar ama bir o kadar da başarılı Dr. Elliot, Turk’un karısı ve hemşire Carla, J.D.’nin idolü Dr. Cox, başhekim Bob Kelso, temizlikçi nam-ı diğer Janitor ve diğer karakterler. Hepsi de çok komik. Arada geçen flashback’ler, J.D’nin ya da başkasının durup hayal kurması ile geçen aksiyonlar, hikayeler vs. Hepsi o kadar akıcı ki, çok güzel bir yapım. Ne yazık ki bu sene son sezonu oynuyor NBC‘ de ve ekranlara veda edicek. Her güzel şeyin bir sonu vardır değil mi?
5 Comments
çok güzel bir dizi gerçekten.
Aynı fikirdeyim canım İstanbul gibisi yok yalnız tesadüfe bak ya aynı anda gitmişiz hay allah ya süper tesadüf canım :)
eda sunerciğim, evet çok hoş bir tesadüf:) ben daha ankara anılarımı yazmadım, o soğukta bir sürü yer gezdik. hepsini yazacağım inşallah:)
Harika bir dizi gerçekten. Dr. Cox favorim… Sayesinde altyazısız izleyemediğim tek dizi Scrups.
Ne güzel diziydi hakikaten :)