“Hiç bir yarış ilk virajda kazanılmamıştır. Ama pek çoğu kaybedilmiştir.”
İdealist, işini ciddiye alan, kendi sahasında en iyilerinden olan bir yarışçı… Belki de sürüşünün yağmurdan etkilenmediği tek pilot. En yakını; iyi gününde, zor zamanında, mutluyken, kederliyken, yolları beraber koştuğu bir dost; Enzo… Film, bu iki dostun omuz omuza giden yollarında renklenen, şekillenen, kıvrılan ve düze çıkan hayatın cilvelerini konu alıyor. Her insanın hayat hikayesi vardır. Bazı insanlarınsa başarı hikayeleri yazılır. Hayattaki bu başarı, nasıl yaşadığı değil, olmazların içinde “olur”un peşini nasıl bırakmadığıdır.
Başarı, sıkı tutanların harcıdır vesselam :)
“Bir sürücünün kendi şartlarını oluşturacak cesareti varsa, yağmur sadece yağmurdur…”
Filmimiz yine bir kitap uyarlaması. 2019 yapım, 2008 yılında çıkan romanın sinemaya aktarılmış hali. New york times en çok satanlar listesinde epey uzun bir süre kalmış. Bir araba yarışçısının kariyerini konu edinmekle beraber, esasında arka planda omuzladığı meseleleri anlatıyor. Sabrın, azminin, bağışlayıcılığın ve yer yer hüznün hikayesi. İnişleri ve çıkışları bu denli ahenkli olduğu hayatta işler tepetaklak gittiğinde herkesin sayfasında o imleç yanıp sönmeye başlar: “Nerede hata yaptım?” Halbuki;
“İyi sürücü sadece ana odaklanır. Aklı gelecekte veya geçmişte olmaz. Kusur aramanın zamanı sonradır.”
İlk başlarda çok hızlı ilerliyor hissi vermesine rağmen, süresi, hikayenin seyri ve her bir dinamiği tam kararında ayarlanmış bir film. Anlatım tarzını ben çok sevdim. Spoiler vermiyorum :) Bakmadığımız hatta hiç bir zaman göremeyeceğimiz bir perspektiften olan biteni anlatması gerçekten çok hoş olmuş. Empatinin ne olduğunu tekrar ve daha hassas bir şekilde gösteriyor. Belki bütün canlıları kapsayacak şekilde empati tanımını zihninizde güncellemeniz gerekebilir :)
“Kötü sürücü kaza yapar.
Vasat sürücü pes eder.
Ama iyi sürücü soruna rağmen yarışır.
İyi sürücü, yarışa devam etmenin bir yolunu bulur…”
Keyifli seyirler dilerim… :)
