CİNAYET TOHUMU – 1- “LALE DALI” / Bölüm 1

“HİÇBİR CİNAYET, ÖLÜMLE İLGİLİ DEĞİLDİR.

ÖLÜMLE İLGİLİ OLAN ŞEY, HENÜZ YAŞIYOR OLMAKTIR.”

-Attila Şanbay-

GİRİŞ / CELLAT

    Korkuyla ayağa kalktı. Karanlıkta görebileceğini umdu. Dokunduğu her yer kan kaplıydı. Neredeydi? Elleriyle etrafı yoklayarak yürümeyi istiyordu. Korkuyordu! Ya kan bulaşırsa eline, ya daha çok kan bulaşırsa?

  Halbuki, böyle olmasını isteyen O’ydu. Her yer kana bulansın istemişti. Yıllardır güç bela bastırdığı öfkesine yenik düşmüş, itaatkar olmaktan sıkılmıştı.

 Görebildiği tek şey, içini ürperten siyahtan ibaretti. Karanlıkta, burnunun aldığı ekşi kan kokusunu içine çekerek yürümeye başladı.  

  Bir süre sonra karanlığın içinde kayboldu.

BÖLÜM 1

   Dün sabah Belgrad ormanında bir kadın cesedi bulunmuştu. Kadını, ormanın yirmi iki yaşındaki, gece bekçisi Vanlı Salim bulmuş ve polislere haber vermişti. Başkomiser Pamir Dinçer, Salim’le konuşurken onun maktule olan ilgisini fark etmişti. Konuşma sırasında Salim, küçükken ailesiyle birlikte Van’dan İstanbul’a geldiklerini ve bir daha da geri dönmediklerini açıklamıştı. Ayrıca bir yıldır ormanda bekçi olarak çalıştığını söylemişti.

 Kadının üstünden kimlik çıkmamış, onu Salim teşhis etmişti. Maktulün adı Pervin Geray’dı, yirmi dört yaşında hayatın baharındayken yaptığı spor sırasında ölmüştü.

 Pamir’in önünde duran otopsi raporunda Pervin’in kalp krizinden öldüğü yazılıydı. Bulgulara göre Pervin bir cinayete kurban gitmişti. Pamir dün sabah cesedin başındayken, kadının bileklerindeki lale dallarının cinayet silahı olabileceğini düşünmüştü. Onun fikri, Pervin’in cinayet kurbanı olduğu yöndeydi. Pervin’in iki bileğinde de lale dalı vardı ve lalelerin henüz tamamen açmamış tomurcukları kadının avucunun içindeydi. Parmakları laleleri öyle sıkı sıkmıştı ki, çiçekler ölmeden önce bileğine takılmıştı. Salim, Pervin’in bileğine dikkat etmediğini dile getirmişti. Çiçeklere ilgisinin olup olmadığını bile bilmiyordu. Evet, Pervin her gece ormana koşmaya gelen ve öncesinde mutlaka Salim’le sohbet eden biriydi. Ama ormanın köpeği Durgun Deniz onu gördü mü, konuşmalarını böler ve kendini sevdirirdi. Bu sebeple de Salim, Pervin hakkında fazla bir şey bilmediğini ifade etti. Adamın tüm konuşma sırasındaki gergin hali Pamir’in gözünden kaçmamıştı.

 Rapora göre lalelerde Pervin’in parmak izinden başka bir iz yoktu ve böylece Pervin’in ölümü, cinayet olma ihtimalini kaybediyordu.

 Başka bir konu daha vardı. Pervin kimsesizdi ve kendi gibi kimsesiz kızlar için gönüllü çalışıyordu. Pamir de kimsesizdi. Ne vakit bir kimsesiz öldürülse içinde bir yerin sızladığını hissederdi. Oysa ki şimdi o sızı koca bir yaraya dönüşmüştü. Pervin’in ölümünün cinayet olduğunu hissediyordu. Neden genç bir kadın, koşarken bileğine bir çiçeğin dalını dolar ki? Bu soruyu düşünürken, Pervin’in kendi gibi kimsesiz olduğunu hatırlıyor ve dosyayı kapatmak istemiyordu.

 Masada duran raporu eline alıp Sedat Amirin odasına gitti Pamir. Dosyanın birkaç gün açık kalması için izin istedi. Bu süre zarfında Pervin’in gönüllü çalıştığı yurda gidecek ve oradakilerle konuşacaktı. Pamir’in hislerinin daima doğru çıktığını ve kafasına koyduğunu başardığını bilen Sedat Amir, ona istediği izni verdi.

 Vakit kaybetmeden Pamir, Başar ve Begüm’ü yurda gönderdi. Pamir yurda gidemezdi, kendini büyüdüğü yere geri dönmeye hazır hissetmiyordu. Üstelik polis merkezine gelen bir ihbar olmuş ve Sedat Amirle Orhan apar topar olay yerine gitmişti. Karşılaştıkları manzara kan dondurucuydu. Dehşetti! Ve Pamir’in de orada olması gerekiyordu. Sedat Amir, Pamir’i olay yerine çağırırken, olacaklardan habersizdi.

 Olay yerinde karşılaştıkları bir ceset, gaddar ve korkutucu olan Başkomiser Pamir Dinçer’in hayatını tamamen değiştirecek ve ona, ‘geçmişi olmayan adama’ geçmişini sancılı bir şekilde geri verecekti. 

5 Comments

  1. Kübra says:

    Veee yine ilk bölümden harikalar yazan Ayşenur Hanım tebrikler. Yazılarınızı özlemiştik. Polisiye olması😍😍😍

  2. Aylin says:

    Ağzım açık kaldı okurken.. Biraz ürkütücü. Ama sürükleyici bir hikaye olacağa benziyor.

  3. Nurcan says:

    Tebrikler 👏👏👏kalemine sağlık devamını merakla bekliyorum ❤️

  4. Ahsen says:

    Yaaa ama böyle olmaz kiiiii, en güzel yerinde bittii 😿 şuan saat 8:13 işe giderken otobüste okudum. Keşke biraz daha uzun olsaydı.. bu arada tekrar hoşgeldin Ayşe Nur, özlemiştik 💙💙

  5. Hilal says:

    Mükemmel bir başlangıç👍🏻Polisiye yazmanı dört gözle bekliyodum😍harika yazarımız tebrikler👏🏻

Yazıyı beğendiyseniz bir yorum bırakın: