Evde Kompost Yapmanın Kolay Yolu

Mutfakta bir tezgâh üzerinde, önünde kompost kovası bulunan ve elindeki sebze-meyve kabuklarını kovaya döken kişinin yanında kahverengi kağıt, kuru yaprak ve kompost katmanlarını gösteren basit bir düzen.

Evde kompost yapmanın kolay yolu sandığınızdan çok daha zahmetsiz. Mutfaktan çıkan her şeyi çöp torbasına doldurup atmak yerine, toprağa geri kazandırmak elinizde. Doğanın kendi döngüsü içinde her atık aslında yeni bir yaşamın başlangıcı sayılır. Şehir hayatında betonların arasında sıkışıp kalsak bile, balkonumuzun bir köşesinde veya mutfak tezgahında kendi toprağımızı besleyecek gıdayı hazırlayabiliriz. Bu iş sandığınız kadar karmaşık teknikler veya pahalı ekipmanlar istemiyor. Biraz sabır, biraz dikkat ve doğru malzemeleri bir araya getirmek yetiyor. Çöp kutusuna giden yolda yönü değiştirip, atıkları siyah altına dönüştürme fikri kulağa hoş geliyor.

Kompost Nedir ve Neden Yapmalıyız?

Organik maddelerin çürüyüp toprağa karışması olayına kompost deniyor. Orman zeminine dökülen yaprakların zamanla kaybolup toprağı beslemesi bu işin en doğal hali. Bizim yapmaya çalıştığımız ise bu doğal süreci ev ortamında taklit etmek. Mutfaktaki sebze kabukları, meyve artıkları, yumurta kabukları ve kahve telveleri çöp değil, toprağın en sevdiği yiyecekler.

Bunları çöpe attığınızda plastik poşetlerin içinde havasız kalıyor. Havasız ortamda çürürken etrafa metan gazı yayıyor. Metan gazı dünyamızı ısıtan en zararlı gazlardan biri. Oysa aynı atıkları hava alacak şekilde biriktirip çürümesini beklediğinizde ortaya mis gibi toprak kokan bir gübre çıkıyor. Bitkileriniz coşuyor, saksılarınız canlanıyor. Hem çöp miktarınız azalıyor hem de elinizde bitkilerinize verebileceğiniz harika bir besin kalıyor.

Evde Kompost İçin Doğru Yer Seçimi

Müstakil bir evde oturuyorsanız bahçenin gölge bir köşesi bu işe çok yakışır. Toprak zemin üzerine yerleştireceğiniz bir kafes veya tahta sandık işinizi görür. Ama apartman dairesinde yaşıyorsanız durum biraz değişiyor. Balkonunuzun güneş almayan, kuytu bir köşesi saksı veya kova yerleştirmek için uygun. Balkon yoksa mutfak tezgahının altı veya kiler gibi serin alanlar tercih edilebilir.

Balkon köşesine yerleştirilmiş kapaklı kompost kovasının etrafında saksı bitkileri, yanında ise gölge alanı ve havalandırmayı gösteren açık pencereyle birlikte görüldüğü sahne.
Kompost kovası, doğrudan güneş almayan, havadar ve kolay ulaşılabilen bir balkon köşesine yerleştirildi.

Koku yapmasından korkuyor olabilirsiniz. Doğru yöntemle, hava aldırarak yapılan karışımlar kötü koku yaymaz. Sadece ormandaki ıslak toprak kokusunu duyarsınız. Kapalı alanlarda sızdırmaz kaplar seçmek, alt kısmına musluk takılmış özel kovalar edinmek işi temiz tutar. Açık havada ise altı delik kovalar veya tahta kasalar havalandırma işini kendiliğinden halleder.

Gerekli Malzemeler

İyi bir kompost karışımı iki ana gruptan oluşur: Yeşiller ve Kahverengiler. Bu ikisi arasındaki denge tutturulduğunda çürüme hızlı ve sorunsuz ilerler.

Yeşil malzemeler (Azot kaynakları)

Yeşil grup, mutfaktan çıkan taze atıkları kapsar. Bunlar karışıma nem ve azot verir. Çürüme sürecini başlatan, mikroorganizmalara enerji veren kısım burasıdır.

  • Sebze ve meyve kabukları
  • Marul, ıspanak gibi yeşilliklerin sapları
  • Çürümüş meyveler
  • Çay posası (poşet çayların zımbasını ve ipini sökün)
  • Kahve telveleri
  • Taze otlar ve çim kırpıntıları

Bu malzemeler çok sulu olduğu için tek başına bırakıldığında kötü koku yapar ve sinekleri çeker. Mutlaka kahverengi malzemelerle karıştırılması icap eder.

Kahverengi malzemeler (Karbon kaynakları)

Kuru malzemeler karbon kaynağıdır. Karışımın hava almasına yardım eder, fazla suyu emer ve kötü kokuyu engeller. Sinek oluşumunun önüne geçmek için kahverengi malzemeler kalkan görevi görür.

  • Kurumuş sonbahar yaprakları
  • Saman ve kuru otlar
  • Dalsız, budaksız ağaç parçaları
  • Yumurta kolileri (parçalanmış halde)
  • Tuvalet kağıdı ruloları
  • Gazete kağıtları (kuşe kağıt ve renkli baskı olmayanlar)
  • Talaş

Kompost yapımında uzak durulması gerekenler

Her organik atık bu kova veya kutuya girmemeli. Bazı maddeler süreci bozar, zararlı bakterileri çeker veya istenmeyen kokulara sebep olur.

  • Et, balık ve tavuk artıkları: Bunlar çürürken çok kötü koku yayar ve fare, kedi gibi hayvanları oraya çeker.
  • Süt ve süt ürünleri: Peynir, yoğurt gibi artıklar yağlıdır ve hava akışını keser.
  • Yağlı yemek artıkları: Kızartma yağları veya salçalı yemekler süreci tıkar.
  • Kedi ve köpek dışkısı: Evcil hayvanların atıkları zararlı parazitler taşıyabilir.
  • Hasta bitki yaprakları: Hastalık etkenleri ısı ile ölmezse yeni toprağınıza da geçer.
  • Narenciye kabukları (aşırı miktarda): Portakal, limon gibi asitli meyveler solucanları ve faydalı bakterileri kaçırabilir. Az miktarda koymakta sakınca yok.

Adım Adım Uygulama Yöntemi

Malzemeleri tanıdıktan sonra işe koyulma vakti. Biriktirdiğiniz atıkları rastgele atmak yerine belli bir sırayla yerleştirmek sonucu hızlandırır.

Kabı hazırlama

Seçtiğiniz kovanın veya kutunun altına hava delikleri açın. Bu delikler oksijenin içeri girmesine, fazla suyun dışarı akmasına yardım eder. Kovanın en altına, deliklerin tıkanmaması için kalın dal parçaları veya taşlar dizin. Üzerine bir katman kuru yaprak veya talaş serin. Bu ilk katman, süzülen suları emecek bir sünger vazifesi görür.

Katmanlama tekniği

Mutfaktan çıkan organik atık miktarını gözlemleyin. Her bir ölçü yeşil malzemeye karşılık, iki ölçü kahverengi malzeme eklemeye çalışın. Yeşilleri kovanın içine dökün. Üzerini hemen kuru yapraklar, kağıt parçaları veya talaşla kapatın. Tıpkı lazanya yapar gibi kat kat ilerleyin. Islak atıkların üzerini her zaman kuru atıklarla örtmek, sineklerin gelmesini önler.

Nem ve hava kontrolü

Karışımın nem oranı sıkılmış bir sünger kıvamında kalmalı. Elinize alıp sıktığınızda su damlamamalı ama eliniz nemlenmeli. Eğer çok kuruysa, üzerine biraz su serpiştirin. Çok ıslaksa, içine daha fazla karton parçası veya kuru yaprak ekleyin.

Hava, bu sürecin motorudur. Haftada bir veya iki kez karışımı bir kürek veya sopa yardımıyla altüst edin. Karıştırmak, taze oksijenin en dip noktalara kadar ulaşmasına imkan tanır. Oksijen giren yerde yanma başlar, yani bakteriler çalışır ve ısınma olur.

Sıcak ve soğuk kompost farkı

İki ana yöntemden birini seçmek size kalmış. Soğuk yöntem daha tembel işidir. Malzemeleri üst üste yığar, arada sırada karıştırır ve doğanın işini yapmasını beklersiniz. Bu süreç 6 ay ile 1 yıl arasında sürer. Zahmetsizdir ama sabır ister.

Sıcak yöntem ise daha aktiftir. Malzemeleri biriktirip hepsini aynı anda karıştırırsınız. Sürekli nem kontrolü yapar ve sık sık havalandırırsınız. Yığın içindeki sıcaklık 50-60 derecelere kadar çıkar. Bu ısı sayesinde atıklar çok hızlı parçalanır. 1-3 ay gibi kısa bir sürede sonuca ulaşırsınız. Ayrıca yüksek ısı, yabani ot tohumlarını ve zararlı bakterileri öldürür.

Bokashi yöntemi

Apartman hayatı için geliştirilen bir diğer yöntem de Bokashi kovalarıdır. Bu sistemde hava tamamen kesilir. Atıkların üzerine özel bir kepek serpilir. Bu kepek, turşu kurar gibi atıkların fermente olmasını sağlar. Et ve süt ürünleri dahil hemen her şeyi bu kovaya atabilirsiniz. Kova dolduğunda ağzını kapatıp iki hafta beklersiniz. Sonra bu yarı fermente olmuş atıkları bahçedeki toprağa gömersiniz. Toprak altında çok hızlı bir şekilde çözünürler.

Oluşabilecek Sorunlar ve Basit Çözümler

Süreç boyunca bazı aksilikler yaşanabilir. Bunlar sizi korkutmasın, hepsi çözülebilir durumlardır.

  • Kötü Koku: Çürük yumurta gibi kokuyorsa havasız kalmış demektir. Hemen karıştırın ve içine kuru yaprak, talaş ekleyin.
  • Sineklenme: Meyve sinekleri üşüştüyse yeşil atıkların üzeri açık kalmış olabilir. En üste kalın bir katman toprak veya talaş sererek sineklerin gıdaya ulaşmasını engelleyin.
  • Çürümeme: Yığın olduğu gibi duruyorsa ya çok kurudur ya da azot eksiktir. Biraz su verin ve taze sebze artığı, çim kırpıntısı ekleyerek bakterileri ateşleyin.

Solucanların rolü

Kırmızı Kaliforniya solucanı gibi türler bu işin ustalarıdır. Solucan kompostu (vermikompost) yapacaksanız, süreç daha da hızlanır. Solucanlar atıkları yer ve sindirerek dışkılar. Bu dışkı, dünyadaki en güçlü gübrelerden biri kabul edilir. Solucanlar karanlığı ve nemi sever. Onlara uygun, delikli ve katmanlı özel kutular hazırlamak gerekir. Portakal kabuğu ve soğan gibi keskin kokulu atıkları solucanlara vermemek daha doğrudur.

Kompostun Olduğunu Nasıl Anlarız?

Beklenen gün geldiğinde karışım artık eski haline hiç benzemez. İçinde muz kabuğu, yumurta parçası veya yaprak seçilemez hale gelir. Rengi koyu kahverengi, neredeyse siyah olur. Kokusu orman toprağı gibi taze ve doğaldır. Elinize aldığınızda ufalanır, topaklanmaz. Bu aşamaya geldiğinde artık “Siyah Altın” hazır demektir.

Eğer içinde hala iri parçalar varsa, elekten geçirebilirsiniz. İnce kısmı kullanır, kalan iri parçaları bir sonraki yığının içine atarak aşılayabilirsiniz. Böylece döngü hiç durmadan devam eder.

Hazırlanan Gübreyi Değerlendirme

Elde ettiğiniz bu değerli toprak katkısını saksılarınızdaki bitkilerin dibine karıştırın. Yeni dikim yaparken saksı harcına üçte bir oranında ekleyin. Bahçeniz varsa ağaçların kök bölgesine yayın. Çimlerin üzerine ince bir tabaka halinde serpiştirin.

Bu malzeme bitkiler için yavaş salınımlı bir besin kaynağıdır. Kimyasal gübreler gibi bitkiyi bir anda coşturup sonra yormaz. Toprağın su tutma kapasitesini artırır. Köklerin daha rahat hava almasına yer açar. Hastalıklara karşı bitkinin direncini yükseltir.

Balkonda Kompost Yaparken Dikkat Edilecekler

Balkonda saksı içinde yapıyorsanız, saksının altına bir tabak koymayı ihmal etmeyin. Süzülen su, “kompost çayı” olarak bilinir ve çok kuvvetli bir sıvı gübredir. Bu suyu sakın atmayın. Bir litre suyu, on litre normal suyla seyrelterek çiçeklerinize dökün. Yapraklara püskürtün. Bitkileriniz için adeta bir vitamin iğnesi etkisi yapar.

Kış aylarında süreç yavaşlar. Soğuk havada bakteriler uyku moduna geçer. Bu dönemde kovanızı strafor veya eski battaniyelerle sararak sıcak kalmasına destek olabilirsiniz. Yazın ise tam tersine, güneşin altında kavrulmamasına, gölgede kalmasına özen gösterin. Aşırı sıcak bakterileri öldürebilir ve karışımı kurutabilir.

Doğal Döngüye Katkı

Kendi çöpünü dönüştüren insan, doğayla başka türlü bir bağ kurar. Yediği elmanın çöpünü atarken, onun seneye domates fidesine can vereceğini bilmek bakış açısını değiştirir. Çöp kamyonlarının yükü hafifler, çöp depolama alanlarındaki yığınlar azalır. İsraf kültürü yerini üretim kültürüne bırakır.

Sadece kendi evinizin atıklarını yöneterek bile karbon ayak izinizi küçültebilirsiniz. Toprakla uğraşmak, atıkların dönüşümünü izlemek insana huzur verir. Modern hayatın hızı içinde sabretmeyi, beklemeyi ve emeğin karşılığını almayı öğretir.

Plastik torbalara doldurup kapının önüne koyduğumuz o “çöp” sandığımız şeyler, aslında toprağın en kıymetli mirası. Tek yapmamız gereken, o mirası doğru yere, yani toprağa teslim etmek. Başlamak için en uygun zaman, mutfaktan çıkacak ilk sebze kabuğunu elinize aldığınız andır. Basit bir kova, biraz toprak ve mutfak atıklarıyla kendi mucizenize tanık olabilirsiniz. Unutmayın, doğada çöp diye bir şey yoktur, sadece yerini bulamamış kaynaklar vardır. Siz o kaynağı doğru yere yönlendiren kişi olun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir