Geçtiğimiz cumartesi sabahı Polonezköy’e doğru yola çıktık. Açıkçası ilk defa gideceğim için oldukça heyecanlıydım. Malum biz avrupa yakasında oturuyoruz ve Anadolu yakasında keşfetmediğimiz çok yer var. Daha önce Riva‘ya gitmiş piknik yapmıştık. Yollar o yüzden tanıdıktı. Ama öyle yeşil, öyle güzel yerler ki.. Keşke hiç keşfedilmese, hep yeşil kalsa.
Durağımız Leonardo Restaurant’tı. Yeşillikler içinden geçerek, Koçtaş’ın bizim için özel hazırlattığı bahçeye geldik. Koçtaş ekibi güler yüzleri ile bizi karşıladı. Bizim için özel hazırlanan masalara oturduk. Masada bloggerlıktan ticarete atılanlar vardı. sonsuzdekorasyon.com ‘un sahibesi bunlardan biri. Alışveriş kısmını yeni açmışlar. Başarılar diliyorum :)
Mesela bu salıncakta aklımız kaldı. Ilık ılık esen rüzgarla sallanmak çok güzel oluyor.
Pikniğin gözdesi Kokoshanne blogunun sahibesinin kızı Alin oldu:) Bahçe içinde koşturdu durdu. Bu yüzden çocuklu ailelerin tercih edebileceği bir yer.
Mekan oldukça güzeldi. Yeşillikler içinde, meyve ağaçlarından meyveler sallanan bir yer. Koçtaş’ın bahçe mobilyaları da oldukça yakışmıştı doğrusu. Keşke bahçeli bir evimiz olsa diye iç geçirmedik değil :) Şimdilik balkon için olan çözümlere bakmakla yetindik. İleride inşallah bir bahçemiz olduğunda Koçtaş’ın bahçe mobilyalarını tercih edeceğiz.
Burada bütün bloggerlar koçtaş yetkilileri ile birlikte. Koçtaş ekibi bizimle bizzat ilgilendiler. Blogları takip ettiklerini de söylediler. Biz de Koçtaş’ı severek takip ediyoruz :)
Çocuklar için olan bahçe takımlarına bayıldım.. Bir çocuğun sahip olabileceği en güzel şey bahçeli evde büyümek sanırım.
İşte bu takım öyle rahattı ki, herkes gitse de orada uyusam biraz diye düşünmedim değil! :)
Bu keyifli güne bizi davet eden Pelin hanıma güler yüzlü ev sahipliği için çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten güzel bir cumartesi geçirdik. Giderken de bize hediye ettikleri lavanta evimi mis gibi kokutuyor :)