Zor İnsanlarla İletişim Kurma Sanatı

Dikkatle dinleyen ve sakin bir şekilde iletişim kuran kişi.

Zor insanlarla iletişim kurmak, hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Hepimiz iş yerimizde, ailemizde, hatta arkadaş çevremizde böyle kişilerle karşılaşırız. Sizi sürekli eleştiren, her şeye muhalefet eden veya bitmek bilmeyen şikayetleriyle enerjinizi tüketen birileri mutlaka etrafınızda vardır. Bu durumlar can sıkıcı olabilir, sizi yorabilir. Ancak, bu insanlarla başa çıkmak imkansız değildir. Doğru yöntemlerle, bu yorucu konuşmaları idare edebilir, hatta kendi ruh sağlığınızı koruyabilirsiniz. Bu bir sabır işidir ve zamanla öğrenilir.

Zor İnsan Kime Denir?

Önce şu konuyu bir netleştirelim. “Zor insan” bir tıp terimi ya da kişilik bozukluğu teşhisi değildir. Bizim burada kastettiğimiz, konuşurken, anlaşırken bizi normalden fazla yoran, strese sokan ve enerjimizi düşüren kişilerdir. Bu kişilerin ortak özelliği, karşısındakini dinlememek, kendi bildiğini okumak ve genellikle olumsuz bir bakış açısına saplanıp kalmaktır. Onlarla yapılan beş dakikalık bir konuşma bile, saatlerce çalışmışsınız gibi bir yorgunluk hissettirebilir. İletişim kurma çabalarınız sürekli bir duvara toslar. Bu davranış kalıplarını gösteren kişileri “zor” olarak niteleriz.

Sık Karşılaşılan Zor İnsan Tipleri

Her zor insanın stili başkadır. Kimi açıkça bağırır, kimi sessizce iğneler. Bu zor insan tipleri arasından en sık rastlananları tanımak, onlara karşı nasıl davranacağınızı bilmenizi kolaylaştırır.

Her şeyi bilenler

Bu tipler, her konuda mutlaka bir fikir sahibidir. Sizin uzmanlık alanınız bile olsa, onlar sizden daha iyi bilirler. Sözünüzü sık sık keserler, sizin bilginizi küçümserler. Onlar için bir konuşma, fikir alışverişi değil, kendi bilgilerini sergileme fırsatıdır.

Onlarla tartışmaya girmek bir enerji kaybıdır. “Haklısın, bu açıdan bakmamıştım” gibi cümlelerle onları onaylayıp konuyu hızla kapatmak en akıllıca yoldur. Amacınız onları ikna etmek değil, o konuşmayı en az zararla bitirmektir.

Sürekli şikayet edenler

Bu kişiler için hayat, bitmek bilmeyen bir sorunlar yumağıdır. Havadan, yemekten, işten, patronundan, eşinden… Aklınıza ne gelirse her şeyden şikayet ederler. Onlar için bardağın hep boş tarafı vardır. Sizi de kendi olumsuzluk dünyalarına çekmeye çalışırlar.

Onların bu şikayetlerine ortak olmayın. Onları teselli etmeye çalışmak da boşunadır, çünkü hemen yeni bir şikayet konusu bulurlar. Bunun yerine, “Peki bu durumu düzeltmek için ne yapmayı düşünüyorsun?” gibi bir soru sorabilirsiniz. Çözüm odaklı bir soru, genellikle şikayetçileri susturur.

Agresif ve öfkeli kişiler

En belirgin zor insan tipidir. İstediklerini yaptırmak için seslerini yükseltir, korkutmaya çalışır, hatta bazen hakarete varan sözler edebilirler. Amaçları sizi sindirmek ve geri adım attırmaktır.

Onlarla başa çıkmanın altın kuralı sakin kalmaktır. Sizin sakinliğiniz, onların öfkesini boşa çıkarır. “Benimle böyle konuşursan seni duyamıyorum” veya “Sakinleştiğin zaman bu konuyu tekrar konuşalım” gibi net, kısa ve duygusuz cümleler kurun. Onların seviyesine inerseniz, kaybeden siz olursunuz.

Kurban rolü oynayanlar

Bu kişiler, hayattaki tüm olumsuzlukların kendilerini bulduğuna inanırlar. Sürekli mağdurdurlar ve başkalarının onlara acımasını beklerler. Hiçbir zaman sorumluluk almazlar; her başarısızlığın bir dış sebebi vardır.

Onlara empati kurmak iyidir ama tuzağa düşmeyin. “Senin için gerçekten üzüldüm” diyebilirsiniz, fakat onların sorunlarını çözmeye kalkışmayın. Sorumluluğu kibarca onlara geri itin. “Bu durumdan çıkmak için neye ihtiyacın var?” gibi sorularla topu onlara atın.

Pasif agresif davranış gösterenler

Belki de idare etmesi en yorucu gruptur. Size kızgındırlar ama bunu asla doğrudan söylemezler. İma ederler, surat asarlar, iğneleyici laflar sokarlar, söz verdikleri işleri bilerek yavaşlatırlar. Pasif agresif davranış sergileyerek sizi sinirlendirmeye çalışırlar.

Bu kişilerle en iyi mücadele yolu, onların gizli mesajlarını açığa çıkarmaktır. “Söylediğinle davranışın farklı, bana kızgın mısın?” veya “Bir sorun var gibi hissediyorum, doğrudan konuşabilir miyiz?” gibi net sorular sorun. Onları net konuşmaya mecbur bırakın.

Zor İnsanlarla Başa Çıkma Yöntemleri Nelerdir?

Kimle karşı karşıya olursanız olun, zor insanlarla başa çıkma konusunda size yardımcı olacak bazı evrensel taktikler vardır. Bu yöntemler, sizin kontrolü kaybetmemenizi ve durumu yönetmenizi sağlar.

Sakin ve kontrollü şekilde tartışmayı yöneten bir kişi.
Empati, sabır ve stratejiyle zor insanlarla iletişimi kolaylaştırın.

Önce sakin kalmayı başarma

Karşınızdaki ne kadar bağırırsa bağırsın, siz sakinliğinizi koruyun. Duygusal tepki verdiğiniz an, kontrolü ona kaptırırsınız. Derin bir nefes alın. Ona cevap vermeden önce içinizden ona kadar sayın. Sizin soğukkanlı duruşunuz, karşınızdakinin agresifliğini sürdürmesini zorlaştırır.

Durumu kişisel almayın

Unutmayın; karşınızdaki insanın davranışı sizinle alakalı değil, tamamen kendisiyle alakalıdır. Onun öfkesi, onun mutsuzluğu, onun güvensizlikleri… Bunlar onun iç dünyasının yansımalarıdır. Sizi hedef alıyor gibi görünse de, o aslında kendi içindeki bir sorunla boğuşuyordur. Bunu anladığınızda, sözlerinin sizi incitmesine izin vermezsiniz.

Gerçekten dinleyin

Çoğu insan, cevap vermek için dinler. Siz anlamak için dinleyin. Bu, etkili dinleme dediğimiz şeydir. Bırakın karşındaki konuşsun, sözünü kesmeyin. Sadece ne dediğine değil, nasıl dediğine, ses tonuna, beden diline de dikkat edin. Bazen insanların tek istediği, gerçekten duyulmaktır. “Anladığım kadarıyla sen…” gibi cümlelerle onu anladığınızı teyit edin. Bu, gerginliği azaltır.

Empati kurmaya çalışma

Bu, karşınızdaki kişiye hak vermeniz manasına gelmez. Sadece bir an durup, “Ben onun yerinde olsaydım ne hissederdim?” diye düşünmektir. “Neden böyle davranıyor olabilir?” sorusunu sorun. Belki iş yerinde çok baskı altındadır, belki özel hayatında bir sıkıntısı vardır. Bu bakış açısı, sizin öfkenizi yatıştırır ve durumu daha sağlıklı yönetmenizi sağlar.

‘Sen’ Değil ‘Ben’ dili

Zor bir konuşmada suçlayıcı dil ateşe benzin dökmektir. “Sen hep böyle yapıyorsun!” veya “Sen beni hiç dinlemiyorsun!” gibi cümleler karşınızdakini savunmaya geçirir. Bunun yerine kendi hislerinizi söyleyin. “Bana sesini yükselttiğin zaman ben geriliyorum ve seni dinleyemiyorum.” veya “Bu konuyu sürekli açtığında ben kendimi kötü hissediyorum.” gibi ‘ben’ ile başlayan cümleler kurun. Bu, bir suçlama değil, bir durum tespitidir.

En Mühim Kalkan Sınır Koyma

Zor insanlarla iletişim konusunda en güçlü silahınız sınırlardır. Kendi alanınızı, kurallarınızı ve neyi tolere edip neyi edemeyeceğinizi net bir şekilde belirlemeniz şarttır.

İletişimde sınır koyma, kabalık değildir; kendine saygı duymaktır. Herkesi memnun edemezsiniz, herkesle iyi geçinmek zorunda da değilsiniz. Bazı insanlara “hayır” demeyi öğrenmeniz gerekir.

Sınırlarınız net olsun. “Bu konuyu daha fazla konuşmak istemiyorum.” “Bu üslupla konuşacaksan, ben gidiyorum.” “Bu işi senin yerine yapmayacağım.” Bu cümleleri kurarken kendinizi suçlu hissetmeyin. Siz net durdukça, karşınızdaki insanlar da sizin sınırlarınıza saygı duymaya başlar. Sınır çizmek, başkalarına size nasıl davranmaları gerektiğini öğretmektir. Enerjinizi korumak için bunu yapmak zorundasınız.

Bazen En İyi Çözüm Uzaklaşmaktır

Tüm yöntemleri denediniz. Sakin kaldınız, dinlediniz, sınırlarınızı çizdiniz. Ama karşınızdaki kişi değişmemekte ısrarcı. Unutmayın, her savaşı kazanmak zorunda değilsiniz. Bazı insanları değiştiremezsiniz.

Baktınız ki bir ilerleme yok, konuşma aynı kısır döngüde devam ediyor; zorlamayın. Konuyu değiştirin. “Neyse, hava da bugün ne güzel…” gibi alakasız bir şey söyleyip ortamı dağıtın. Bu da işe yaramazsa, kibarca izin isteyin ve oradan ayrılın. “Affedersin, gitmem gereken bir yer var.”

Eğer bu kişi hayatınızdan çıkarabileceğiniz biriyse (mesela sürekli sizi yoran bir arkadaş), o ilişkiyi bitirmek de bir seçenektir. Kendi ruh sağlığınız her zaman önceliklidir. Zor insanlarla iletişim kurmaya çalışmak, bazen enerjinizi boşa harcamaktır. Bu enerjiyi kendinize saklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir